Doğanın güzelleştirici yanı genellikle doğanın kendisinde saklıdır. Tabi bu beklentimiz Doğa Ana’nın bizi Afrodit’e çevirmesi değil var olan güzelliğimizi uzun ömürlü kılması olmalıdır. Peki neden piyasada hali hazırda satılan ürünleri değil de bu doğal tarifleri denemeliyiz diyeceksin, buna “doğal ürünlerin ucuz olması, alerji yapmaması, yan etkilerinin bulunmaması” şeklinde cevap verebilirim.
Cildin vücudunun içeriden ne kadar sağlıklı olduğunu gösterir. Karaciğerin ve sindirim sistemin toksinlerden arınmazsa cilt problemleri senin için kaçınılmaz olacaktır. Her noktada olduğu gibi burada da beslenme ve bol su tüketimi önemini korumaktadır. Bol miktarda tükettiğin su, taze süt ve süt ürünleri, çiğ kuruyemişler, sebze ve meyveler cildinin parlamasını sağlayacaktır. Bu parlaklığın düşmanı olan aşırı asitli içeceklerden, baharatlı yiyeceklerden, alkol ve sigaradan ise uzak durman gerekecek.
Sadece beslenme yeterli mi? Tabi ki hayır. Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan streste cildini oldukça kötü etkilemektedir. Stres kaynaklarını azaltıp, düzenli uyku ile ışıl ışıl parlayabilirsin. Cildini içten temizledin, peki ya dış faktörlerden nasıl koruyacaksın gel birazda bunlardan bahsedelim.  Öncelikle doğru bir cilt bakım rutini oluşturmalısın. Bu rutin; Temizleme, tonikleme ve nemlendirme adımlarından oluşmalı. Ayrıca dışarı çıkarken güneş kremi kullanmayı da ihmal etmemelisin. Güneş ışınları kısa vadede olmasa da
uzun vadede cildin için oldukça zarar verici olabilir.
Sevgili okurum, hazırsan şimdi sana ışıltılı bir cilt için güzellik reçeteni yazıyorum. Cilt vücudunun en dış tabakası olduğu için çevre ile sürekli etkileşim halindedir. Tüm gün cildinde, toz, kir ve ter toplanır, bunlar gözeneklerini tıkayarak akne oluşumuna sebep olabilir. Cildi bu kirden arındırmak için öncelikle iyi bir temizleyici kullanmalısın. Bunu
sağlamak içinse ihtiyacın olan tek şey bal. Az miktarda ısıtılmış bal ile yüzüne hafifçe masaj yapıp, 15 dakika beklet ve ılık su ile durula. Çoğu cilt temizleyici cildi kurutur, pul pul bir görünüme sebep olur, bal ise onların aksine cildi mikroplardan arındırırken aynı
zamanda cildini pamuk gibi yumuşacık yapar.
Evet cildini temizledin, şimdi sırada açılan gözeneklerini tonik ile temizleme var. 3 çorba kaşığı arpa ve 3 bardak suyu kısık ateşte pişirip, kaynamaya başlayınca ocaktan alıp süzüyorsun ve soğumaya bırakıyorsun. Karışımı buzdolabında saklaman gerekiyor.
Maliyeti oldukça düşük toniğini bittikçe yenileyebilirsin. Kullanımı ise oldukça basit bir parça pamuğa döküp, yüzünü siliyorsun ve cildini temizleyip yumuşatıyor.
Son adım olan nemlendirme için 1 adet rendelenmiş salatalık ve 1 yemek kaşığı balı karıştırıp, 1 bardak sütün içinde bir gün bekletiyorsun ve daha sonra süzüyorsun. Elde ettiğin karışıma çeyrek avokado ezip ekliyorsun ve yatmadan önce cildine sürüyorsun. Hazırladığın kremi buzdolabında muhafaza etmeli ve 5 gün içinde kullanmalısın. Bittikçe yenisini yapabilirsin.  Sabah uyanınca ılık su ile yüzünü yıkaman yeterli.
Gördüğün gibi ışıldayan bir cilt için öncelikle yapman gereken ilk şey cildini içerden beslemek. Cilt bakımını ise bir rutin haline getirebilirsen makyajsız da harika bir cilt görünümüne sahip olabileceğini göreceksin! Gündüzleri güneş koruma faktörlü kremini
kullanmayı ve bu sıcak günlerde bolca su içmeyi unutma. Kendine iyi bak ve aynadaki güzel kadına gülümse :)

Hazal Şahin