Çocuğunuzun Bilmesi Gereken Önemli Şeyler
Okumak çok önemlidir. Günümüzün televizyon çağında yetişen çocukların bilmediği şeylerden biri de okumanın ne kadar eğlenceli olduğudur. Herkes üzerinde harfler kelimeler yazılı kartlarla çocuklara okumayı öğretebilir. Fakat çocuğa okumayı sevdirmek başka bir şeydir. Araştırmacılar ne kadar çocuk hazır olmadan ona okumayı (harfleri ve sesleri tanımak, kelimeler olan cümle yapmak) öğretemeyeceğimiz kanısındalarsa da, onlara okumayı sevdirme işlemi, daha onlar A ile Z arasındaki farkı bilmeden önce bile başlatılabilir. Bu sevgiyi aşılamada size yardımcı olacak fikirlerden bazıları şunlardır:
Seçici olun. Kitap seçerken resimlerin büyük, seçilebilir, parlak, gerçekçi ve neşeli (bazı kitaplarda resimler çok güzeldir, fakat fazla karmaşık, koyu ve soyut olduklarından bu yaştaki çocuklara hitap etmezler) olması gereklidir. Aynı zamanda metni ne kadar sade olursa o kadar iyi olur. Çoğu çocuk şiir kitaplarını tercih etse de (sözcükleri anlamasalar da kafiyelerin ritmi hoşlarına gider) artık onlara basit öyküler anlatan kitaplar okunabilir. Kalın karton kaplı kitaplar onun tek başına okuması için idealdir. Daha narin kitapları beraber okumak için ayırabilirsiniz. Bez kitaplardan uzak durun, bunlar gerçek kitaplara benzemedikleri için pek çok çocuğu tatmin etmemektedir. Plastikten yapılmış olanlar banyo vakti iyi bir arkadaş olabilirler. Sayfaların küflenmemesi için her kullanma dan sonra iyice kurulayın.
Israrcı olun. İlk birkaç okuyuşunuzda çocuğunuz her çocuk gibi sıkılıp kıpırdanabilir. Bırakmayıp ısrarcı olursanız işi başarırsınız. Her günün belli bir zamanını düzenli olarak okumaya ayırın (banyodan sonra ve yatmadan önce iyi bir zamandır). Sabahleyin vaktiniz varsa sarılıp kitap okumak çok güzel olabilir. Sadece birkaç sayfa sürse de veya siz okurken çocuğunuz yeni bir oyuncağı ile meşgul oluyor olsa bile merak etmeyin, zamanla okuma vakti zevkle yapılan bir gelenek halini alacaktır. Bu zevk o kendi kendine okuyabilecek hale gelse bile aynı şekilde devam edecektir. Siz okurken dikkatini size vermesi için onu hiç bir şekilde zorlamayın. Eğer zorlarsanız dinlemek bir zevk olmaktan çıkar ve bir görev halini alır.
Yaratıcı olun. Çocuğunuzun neleri ilginç bulduğunu eminiz siz kitap yazarlarından daha iyi biliyorsunuz. Yazarın kelimelerini olduğu gibi okumanıza gerek yok. İşi yaratıcılığa bırakıp değiştirerek okursanız çocuğunuz daha fazla bir şevk ile sizi dinleyecektir. Kitaptaki uzun geçişleri birleştire bilir, zor kelimeleri biraz daha basitleriyle değiştirebilirsiniz, kendi açıklamalarınızı ve anlatımlarınızı araya sıkıştırabilirsiniz. Eğer kitabın yazılımı çocuğunuzun ilgisini çekmiyorsa o zaman resimleri sizin kendi anlatımınız ile ilginç hale getirebilirsiniz. (“şu küçük köpekle büyük köpeğe bak” veya “Küçük kızın sepetinin içinde ne var acaba?”) gibi.
Katılımı sağlayın. Henüz okumayı öğrenmemiş olsa bile siz okurken eşlik edebilir. Kitaptaki karakterleri parmağınızla göstererek ona sorular sorabilirsiniz. Örneğin: Kedi nerede? Veya bu sorular karakterlerin kullandığı eşyalarla (“Kedinin şapkası nerede?”) ilgili olabilir. Daha sonra defalarca okuduğunuz bir cümledeki bir kelimeyi parmağınız ile kapatarak boşluğu doldur oyunu oynaya bilirsiniz.
Eğer bir hikâyeyi ona ilk kez okuyorsanız, hikâyedeki karakterleri onunla tanıştırın. Kitabı ikinci defa okuduğunuzda onları parmağı ile göstermesini isteyin. (“Fil nerede?”) veya onlar hakkında sorular sorun (“İnek ne söylüyor”) gibi. Yaşça daha büyük veya daha konuşkan çocuklar; “Bundan sonra ne olacak dersin?” veya “Çocuk niye bu kadar üzgün?” gibi daha karmaşık sorulara bile cevap verebilirler. Dokunmalı, sayfalarında küçük sürprizlerin bulunduğu, katılımı sağlayan kitaplar da çok işe yarayabilir. (Bu kitaplar genellikle nazik olduğundan onları ancak sizin gözetiminiz altında okusun.)
İfadenizde zenginliğe önem verin. Monoton bir insanı hiç kimse dinlemek istemez. Zengin bir ifade gücü kullanmak hem okuduğunuzu daha anlaşılır kılar, hem de dinleme inceliklerini yeni öğrenen bir çocuk için okunanı daha zevkli ve ilginç hale getirir.
Tekrarcı olun. Çocuklar aynı hikâyeyi defalarca duymaya bayılırlar. Bu tekrarlar sizi sıkabilir, ama genç kulaklar için bunlar son derece tatmin edicidir; özellikle de kafiyeli metinlerde. Hatta birkaç tekrardan sonra çocuğunuzun bir bölümünü ezberlemesi sizi şaşırtabilir.
Kısa olun. Yerinde duramayan yumurcaklar için hikâyeleri ne kadar kısa tutarsanız o kadar iyi olur. Sayfadan sayfaya fikirden fikre çabucak geçin ki dikkati dağılmasın. Gerektiğinde de hikâyeyi birkaç dakika içinde bitirin.
Sevecen olun. Kitap okumayı, anne baba kucağının sıcaklığı ile bağdaştıran çocuklar ileride içleri kitap sevgisi ile dolu yetişkinler olurlar.
İyi örnek oluşturun. Okumayı seven insanların çocukları da gelecekte en az onlar kadar okumayı severler. Eğer vaktiniz varsa günün belli bir zamanını kendi okumanıza ayırın. Kendiniz okumayı sevmiyorsanız dahi çocuğunuza okuyor gibi görünün. Kitapların ve dergilerin evinizdeki belli başlı eşyalar arasında önemli bir yeri olmasına özen gösterin. Başucunuzda her zaman bir kitap bulundurun (“Bu annenin/veya babanın kitabı”). Kahve masasının üstünde dergiler, koltuğunuzun kenarında bir gazete hep bulunsun. Ayrıca, hem onun iyiliği hem de kendi iyiliğiniz için, televizyon seyrini mümkün olduğu kadar kısıtlayın. Araştırmacıların yaptığı istatistiklere göre daha az televizyon seyredilen ailelerdeki okuma oranı diğerlerine oranla daha yüksek bulunmuştur.