Aile

İlkokul sıralarında toplumun en küçük yapı birimi olarak öğrendiğimiz aile kavramı halen varlığını sürdüren en önemli toplumsal bileşenlerden biridir. Anne, baba ve çocuklardan oluşan bu yapı toplumu oluşturan mozaiktir. Hangi coğrafyada hangi kültürde olduğu fark etmeksizin aile kavramı önemini eşit derecede korur. Büyükanne veya dedenin de dahil olması ile hacmi genişlese de toplumun küçük bir modelidir aile. Yapısal özellikleri ile içinde bulunduğu toplumu şekillendirir. Toplum da devamlılığını sağlayabilmek için bu birime ihtiyaç duyar.

Tarihin ilk çağlarından beri varlığını sürdüren aile yapısı çeşitli aşamalardan geçmiştir. Aile bireylerinin hakları ve ödevleri toplumsal işleyişte hayati öneme sahip olduğu için zaman içinde devlet tarafından korumaya alınmıştır. Miras, aile içi roller her coğrafyada hatta her bölgede farklı olsa bile temelde aynı amaca hizmet eder; aileyi koruyup devamlılığını sağlamak. Bu durum o kadar hayatidir ki evlilik akdi kanunlarca düzenlenmiştir. Aileyi başlatan evlilik, hukuki olarak kolaylaştırılmıştır. Neredeyse hiçbir engel yoktur evlilik yolunda. Fakat aile yapısını boşanma ile nihayete erdirmek imkansız denecek kadar zordur. Eğer çocuklu bir aileden söz ediyorsak hukuki süreç uzadıkça uzar. Boşanma yolu ile aile yapısını sonlandırmak, ancak ve ancak aile içindeki bireylerin sağlıklı bir yaşam sürdüremediklerine kanaat getirilirse hukuki olarak mümkün olur. Aksi takdirde toplumun en önemli yapısı olan ailenin dağıtılmasına izin verilmez. Bu bağlamda ailenin, bireyin sosyal ve kişisel sağlığı ile ne kadar yakından ilişkili olduğuna değinmek gerekir.

Sağlıklı bir aile ortamında bireyler sosyal, fiziksel ve zihinsel olarak sorunsuz yaşarlar. Doğal olarak böyle bireylerin topluma ve insanlığa sağlayacağı faydalar da büyüktür. Sağlıklı aileler ve bireylerden oluşan toplumsal yapı mutlu ve üretkendir. Aile yapısı etrafında toplanan ve kendine yer bulan bütün bu kavramlar, içinde bulunduğu toplumun kültürünü şekillendirir. Komşuluk ilişkilerinden yemek yeme alışkanlıklarına kadar hayatın her alanına etki eden kültür elbette aileyi de kuşatır. Aile de kültürü meydana getirir. Bütün bu karşılıklı etkileşimler sonucunda toplumsal ve kültürel yaşam oluşur. Her biri aileden başlayarak çerçevesini genişletir fakat en nihayetinde dönüp dolaşıp yine aile kavramına gelir.

Behzat Usta